Baragan’ın Dikenleri
Açıklama
Panait Istrati romanlarında çoğunlukla yolculuklarını anlatır. Fakat gezdiği ülkeler değil, tanıdığı insanlar ön plandadır. Yapıtları kendi yaşamıyla bütün insan kardeşlerinin çektiklerinin son derece içten, dürüst, gösterişsiz karışımıyla oluşturulmuş; bir bakıma Balkanlar’da yazılmış “Memleketimden İnsan Manzaraları”dır. Pek çok dilde okunan, sevilen bir yazar oluşu da bunu doğruluyor gibidir.
Istrati, Baragan’ın Dikenleri’nde zorlu koşulların hüküm sürdüğü Romanya topraklarında yaşanan yoksulluk ve eşitsizliği anlatır. Baragan’da insanlar bir lokma yemeğe muhtaç, köle gibi yaşarlar. Oysa ağalar, devletin ileri gelenleri ve zenginler refah içindedir.
Baragan’da yaz sona ererken kuzeyli rüzgârlar sert kışın ve karın gelişini haber verir. Dikenlerin büyük yolculukları da işte o zaman başlar. Tüm Baragan’ı bir uçtan diğerine kat ederler. Peşlerine de “yitip gitmeye” ya da “altına girilecek bir çift kanat aramaya” kaçan yoksul çocukları sürüklerler. Istrati, Baragan’ın kıraç topraklarında kıtlığın, toplumdaki güç eşitsizliğinin ve yaşanan gerginliklerin öyküsünü yoksul bir çocuğun gözünden anlatıyor.
Panait Istrati (İbrail, 1884-Bükreş, 1935) Romanya’da doğan yazar, gençliğini aralarında İstanbul’un da bulunduğu pek çok Osmanlı kentinde geçirdi. Mısır’ı, Lübnan’ı, Suriye’yi gezdi. Fransızca öğrendi.
Romain Rolland’ın “Balkanlar’ın Gorkisi” dediği Panait Istrati tüm eserlerini Fransızca olarak kaleme aldı. Türkçeye de çevrilmiş önemli eserleri arasında, Kira Kiralina, Arkadaş (Mihail), Akdeniz, Sokak Kızı (Nerantsula), Angel Dayı, Kodin, Uşak ve Sünger Avcıları yer alır.