Bir Hanımefendinin Portresi
Açıklama
Bir Hanımefendinin Portresi
Bağımsızlığını ve özgür ruhunu korumaya çalışırken “yazgısıyla yüzleşen” Amerikalı genç bir kadının öyküsünü anlatan Bir Hanımefendinin Portresi bugün de zamandan bağımsız bir yapıt olarak varlığını sürdürüyor. Özgür iradeyle yazgı arasındaki çatışma, ABD’den İngiltere’ye giden ve Victoria dönemi değerleri çerçevesinde yalnızca evlenilebilecek bir nesne olmaya direnen bu kadın kahramanda cisimleşiyor.
Henry James Amerikan bireyciliğiyle Avrupa’nın sosyal geleneği arasındaki çatışma ve yurtdışındaki Amerikalıların durumu gibi gözde temalarının peşine düşüyor yine. Kahramanı Isabel, Amerikan edebiyatının en unutulmaz karakterlerinden biri olarak belleklerde; ömrünü toplum içinde insanları gözlemlemeye adamış büyük ustanın bu başyapıtı da Modern Klasikler arasında yerini alıyor.
HENRY JAMES (1843-1916): Amerikan edebiyatının en verimli yazarlarından biri olan Henry James, New York kentinde doğdu. ABD’li düşünür Henry James’in oğlu, filozof William James’in kardeşidir. Çocukluk yıllarını Manhattan’da geçirdikten sonra ilk gençlik çağlarında Cenevre, Paris ve Londra’ya giderek Avrupa’yı tanıma imkânı buldu. James, 1878’de yayımladığı Daisy Miller adlı romanla uluslararası üne kavuştu. Aynı yıl The Europeans (Avrupalılar) adlı romanıyla ününü pekiştirdi ve İngiltere’de Victoria döneminin seçkinleri arasına katıldı. 1915’te İngiliz uyruğuna geçti. Elli bir yılda 20 roman, 112 öykü, 12 oyun, gezi ve eleştiri kitapları kaleme almış, “uluslararası roman”ın ustası haline gelmiştir. Yapıtlarında Eski Dünya’nın çürümüşlüğü ve bilgeliğiyle, Yeni Dünya’nın saflığı ve coşkunluğu arasındaki karşıtlığı vurgulamıştır. Diğer önemli yapıtları arasında The American (1877; Amerikalı), Washington Square (1880; Washington Meydanı), The Bostonians (1886; Bostonlular) ve The Ambassadors (1903; Elçiler) sayılabilir.