Bir Nefes Sıhhat – Tevfik Sağlam’ın Yaşamı
Açıklama
Bir Nefes Sıhhat – Tevfik Sağlam’ın Yaşamı
Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim gören ve Cumhuriyet’in kurucu kadrolarında yer alan unutulmaz bir hekim… Gülhane Hastanesi’nde yetişen ilk kuşağın mensubu olarak Balkan Savaşları’na katılan, bozgun halindeki orduyla birlikte Köprülü’den Manastır’a çekilirken görevini aksatmamak için uğraşan genç bir tabip… I. Dünya Savaşı’nda Üçüncü Ordu’da görev yaparken sadece Sarıkamış faciası karşısında değil, cephe gerisindeki askerler arasında da hızla yayılan tifüs, humma-i racia, kolera, dizanteri, tifo ve çiçek ile yörenin iklim koşullarının yol açtığı donuk vakaları karşısında, çaresizliğe kapılmadan ekip halinde kalıcı çözüm üretmeye çalışan bir bilim insanı…
Kurtuluş Savaşı’nda sadece idari görev üstlenmekle kalmayan, hastalarının günlük takibini de aksatmadan sürdüren kıdemli bir askeri hekim… Cumhuriyet’in ilanından sonra işgalde harap olmuş Gülhane’yi ayağa kaldıran; genç Türkiye’nin kamu sağlığı için Veremle Mücadele Cemiyeti’ni kuran; İstanbul Üniversitesi’nde geleceğin doktorlarının en iyi biçimde yetişmesi için elinden geleni esirgemeyen bir hekim, hoca ve yönetici… Yakın tarihimizin, kısıtlı olanaklar içinde mucizeler yaratmış kuşağından anıtlaşmış bir ismi tanımak için…
Tevfik Sağlam (1882-1963) İstanbul’da doğdu. 1903’te Askeri Tıbbiye Mektebi’ni bitirerek Gülhane Hastanesi’nin iç hastalıkları bölümünde çalıştı. Balkan ve I. Dünya Savaşlarında orduda görev yaptı. Dünyada ilk tifüs aşısını Erzurum’da yaptı. Mütarekeden sonra ders vermeye ve Gülhane’de çalışmaya geri döndü. 1921’de İnebolu üzerinden Ankara’ya geçerek Kurtuluş Savaşı boyunca üstlendiği idari görevin yanı sıra Sarıkışla Mevki Hastanesi’nde hasta baktı. 1923’te işgal sırasında yok olmanın eşiğine gelen Gülhane’nin başına geçerek kurumu işler hale getirdi. 1927’de İstanbul’da Verem Savaş Derneği’ni kurdu. Aynı yıl generalliğe terfi edilerek Ordular Sıhhiye Dairesi başkanlığı görevini üstlendi. 1928’de ordudan emekli olduktan sonra İstanbul’da çeşitli görevler yaptı. 1933’te yeni kurulan İstanbul Tıp Fakültesi’nin ilk dekanı oldu, bu görevinden ayrılarak 1933-40 arasında Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde çalıştıktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ne dönüp III. Dahiliye Kliniği’ni kurdu. 1943-46’da İstanbul Üniversitesi rektörüydü. 1952’de emekli oldu. Emekliliğinde maddi manevi bütün imkânlarını Verem Savaş Derneği için kullandı, işine gitmek için hazırlandığı bir sabah hayata veda etti. Geride hem telif hem çeviri pek çok mesleki eser bıraktı.