Gecede
Açıklama
Gecede
Leylâ Erbil’in öykülerinin ve romanlarının odağında hep bir kabus çekirdeği vardır. Bu çekirdek, okurlarının korkularını da kışkırtır. Korku ve kabusu besleyen ise yaşamda ve edebiyatta kadınların kurcalaması değil değinmesi bile yasaklanmış konu ve sorunların incelenmesidir.
Leylâ Erbil, birçok söyleşisinde “insanın yaralı, sakatlanmış doğduğuna sevgiye, sevecenliğe muhtaç olduğuna” değindi. Ancak yazarken “insanlığın her an şaha kalkabilecek kötülük tohumlarıyla donanmış olduğunu” da görmezden gelmedi. Onun insanı yansıtma yöntemi daha çok “delilik görünümlü bir yelpazede” yer aldı, öykü ve romanlarındaki deliye “gerçekleri” söyletti.
Onun anlatılarındaki kadınlar da erkekler kadar güçlü ve kararlıdır: “Ben yetişirken Cumhuriyet kadınlarını da erkeklerini de hep güçlü, özgüvenli, onurlu mücadeleleri içinde seyrettim; Cumhuriyetin kazanımlarından yola çıkmış, onlardan geri dönmeme iradesi gelişmiş insanlardı. Bunların ille de okumuş diplomalılar, akademisyenler olması da gerekmez, aralarında [‘Tanrı’nın] Zarife[si], ‘Bunak’ın anne figürü , ‘Cüce’nin Hatçablası vb… gibi cahil sayılabilecekler de vardır. Zarife ise Almanya’ya göçen ilk kuşaktan bir adamın karısıdır ve ailesini kurtarma mücadelesi sonunda deliren bir karakterdir”.
Gecede yayınlandığı yıldaki özelliğini, önemi her gün biraz daha artarak koruyor.
Sennur Sezer