Cami Baykurt’un Anılarıyla Son Osmanlı Afrikası’nda Hayat – Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler
Açıklama
Cami Baykurt’un Anılarıyla Son Osmanlı Afrikası’nda Hayat – Çöl İnsanları, Sürgünler ve Jön Türkler
Trablusgarp ya da günümüzdeki adıyla Libya, Osmanlıların Afrika’daki son toprağı ve sürgün yeri… Zorlu coğrafyasında, çölün koşullarına ayak uydurmuş halkları ve sürgün Jön Türkleriyle uzak ve bilinmez bir diyar…
Burada gönüllü sürgün olarak orduda görev yapan Cami Bey, Trablusgarp’ın 1898-1908 arasındaki hayatını bir belgeselci titizliğiyle kayıtlara geçiyor. Sadece yazarak değil, çizerek ve fotoğraflayarak da:
Liman şehirlerinden Fizan çöllerine, Araplardan Tuareglere, çöl seferindeki asker kafilelerinden Jön Türk sohbet meclislerine, uçsuz bucaksız taşlık çöllerden yeşil vahalara tüm zıtlıklarıyla… Kuma gömülerek saklanan yabancı sevmez Devvadeleri, yanık türküler okuyan ırgat Cebbadları, birbirinden hoşlanmayan Zencileri ve Bedevileri ile Filistin’den, Suriye’den, Anadolu’dan gelmiş askerleriyle rengârenk bir tablo…
A. Cami Baykurt (1877-1949) İstanbul’da bir süvari generalinin oğlu olarak doğdu. İlköğretiminden sonra askeri okullara gitti ve 1898’de Harbiye Mektebi’nden mezun oldu. Öğrenciliği sırasında, Abdülhamit rejimine karşı gelişen özgürlükçü akımların içinde yer aldığından, bir tür gönüllü sürgün olarak Trablusgarp’a tayin edildi. Vali Müşir Recep Paşa’nın yaveri oldu ve onun koruması altında, sürgündeki genç mekteplileri İttihat ve Terakki şemsiyesi altında örgütledi. 1905-1906’da Fransızların güneydeki Canet vahasını işgaline karşı görevlendirildi ve burayı geri aldı. 1908’de askerlikten istifa ederek siyasete atıldı, Fizan mebusu olarak Meclis-i Mebusan’a girdi. Ancak İttihat ve Terakki’nin genel çizgisine aykırı düşünce siyaseti bıraktı. Bir süre gazetecilik yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nda İzmir’de sansür memuru olarak görevlendirildi. Mondros Mütarekesi’nin ardından yeniden siyasete atıldı. İzmir’de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasında öncü oldu. İşgalin başlarında İstanbul Hükümeti’nde on gün içişleri bakanlığı müsteşarlığı yaptıktan sonra yeniden İzmir’e dönerek Müdafaa-i Hukuk hareketlerine katıldı. Meclis-i Mebusan kapatılırken Ankara’ya geçti. Önce Geçici İcra Vekilleri Heyeti’nde, sonra I. Icra Vekilleri Heyeti’nde kısa sürelerle içişleri bakanlığı yaptı. Bakanlığının ardından BMM Hükümeti’nin Ankara temsilcisi olarak Roma’ya atandı. Bir süre sonra istifa ederek Türkiye’ye döndü, milletvekilliğinden de istifa etmiş sayılınca siyaseti bıraktı. Ömrünün sonuna dek yaşayacağı İstanbul’a yerleşti; kitaplar yazdı, Robert Kolej’de tarih, Erenköy Kız Lisesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı.