Yahuda İskariot
Etiket Fiyatı : 50.00 TL
İş Kültür İnternet Sitesi Fiyatı
37.50 TL
Açıklama
Yahuda İskariot
Yahuda İskariot, Andreyev’in 1907 yılında yazdığı bu novellanın “kahramanı” adı ihanetle özdeşleşen Yahuda İskariot’tur. Yazar Kitabı Mukaddes’teki fikirlerden ziyade kişi ve durumları eserine taşımıştır. Metinde bir hilkat garibesi gibi tasvir edilen Yahuda’nın kaotik görüntüsü, karmaşık düşünce süreçlerini ve ruhunu yansıtır. Andreyev kötülük ile iyilik arasında gidip gelen hainin psikolojisine ve ihanetin gerçek nedenlerine odaklanır. Bu odaklanışta yazarın insanlık durumu üzerine düşüncelerinin izleri sürülebilir. Eserin yazıldığı dönemde akıl ve inanç arasındaki çatışma epey tanıdık bir temadır. Yahuda rasyonel gerçekliğin peşindedir. Yaşadığı kötü deneyimler yüzünden insanlığa dair düşünceleri son derece kuşkucu ve kötümserdir. Havarilerinin İsa’ya olan sevgisinden de baştan beri hep kuşku duyar ve bu sevgiyi sınamaya kalkışır. Ancak Andreyev’in çıkarcı, sinsi, yalancı ve hırsız Yahuda’sı İsa’yı çılgınca sever. Tek derdi onun dikkatini çekmek ve sevgisini kazanmaktır. Ona göre ihaneti hem insanın kötülüğünü hem de İsa’yı yalnızca kendisinin sevdiğini teyit eder.
LEONİD NİKOLAYEVİÇ ANDREYEV (1871-1919): Rusya’nın Oryol yönetim biriminde dünyaya gelen Andreyev, burjuvazi ve aristokrasiyi eleştirirken, umutsuzluk ve kötümserlik duygularını yapıtlarına taşıma yeteneğiyle dikkat çeker. Güçlü temaları ve insanlığın acılarına alaycı yaklaşımıyla tanınan yazar, 1902-1914 yılları arasında Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden biriydi. En başarılı eserleri arasında Kızıl Kahkaha (1905), Vali (1905) ve Yedi Asılmışların Hikâyesi (1908) sayılabilir. Erken dönem öyküleri “Uçurum” ve “Sis Altında” gazete ve dergilerde yayımlandı. 1905’te tiyatro eserleri yazmaya başlayan Andreyev Ömrümüzün Günleri (1908) ve Tokat Yiyen (1916) gibi başarılı alegorik oyunlar kaleme aldı. 1905 Devrimi ve çarlık rejimine son veren Ekim Devrimi’nin Andreyev üzerinde sarsıcı bir etkisi oldu. Ateşli bir devrim düşmanı olan yazar, Bolşeviklerin iktidara gelmesinin ardından Finlandiya’ya yerleşti ve ölümüne dek burada yaşadı.